Taksim dayanışması’nın çağrısıyla biraraya gelen kurumlar, Gezi davasında tutuklu bulunanlarla dayanışmak için bugün ilk önce Silivri Hapisahnesi ardından da Bakırköy Kadın kapalı hapisahnesi önünde açıklama yapıldı.
“Acil demokrasi ve adalet, geziye özgürlük” pankartının açıldığı eylemde Gezi davasında tutuklananların fotoğrafları taşındı. “Gezi için adalet”, “Biz gezici siz gidicisiniz” dövizlerinin taşındığı eylemde ellerinde kırmızı balon bulunan kitle, adalet talebiyle balonları gökyüzüne bıraktı.
Taksim Dayanışması adına basın açıklamasını Akif Burak Atlar okudu. Atlar, “Bundan tam 9 yıl önce bu günlerde, yaşadığımız karanlık günlerin sorumlusu olan siyasi iktidarın bizlere, bu ülkenin yurttaşlarına karşı tutumu insanlık onurumuza dokunduğu için, temel haklarımızı gasbettiği için, kentsel ve toplumsal hafızamızı yok ettiği için, doğayı ranta kurban ettiği için, bizlere yaşam alanı bırakmadığı için Gezi’de buluşmuş, bir arada olmanın coşkusunu, gerçeği haykırmanın gururunu, direnmenin onurunu yaşamıştık” sözlerini sarf etti.
Aradan geçen 9 yılın ardından, hukuka güvenin iyice azaldığını, mahkemelerden adalet çıkacağına dair inancın giderek zayıfladığını söyleyen Atlar, “25 Nisan’da Gezi davasında açıklanan kararlar sonrasında; ranta karşı çıkıp, doğanın talanına itiraz edenlerin, hayatımıza müdahale etme diyen milyonların sesine ses olanların, Gezi parkı park olarak kalsın diye çabalayan kent hakkı, yaşam ve hak savunucularının, bu ülkenin demokrasi güçlerinin “Ağırlaştırılmış müebbet ve ağır hapis” ile cezalandırıldığı bir ülkeye dönüşmüştür. Polis tutanaklarına göre en az üç buçuk milyon insanın, yani Gezi’ye gelen, destekleyen, mesaj atan, börek getiren, revir kuran, kütüphane yapan, yeryüzü sofrası açan, şarkı söyleyen, tiyatro sergileyen, dans eden, ağaçlara sarılan milyonların “Müebbet ve ağır hapis cezaları” ile korkutulmaya çalışıldığı, adaletin buharlaşarak yok olduğu bir ülkeyiz artık” diye konuştu.
Atlar şunları kaydetti:
“Gezi Parkı, park olarak kalsın diye mesleki ve yasal süreçleri yürüttükleri için 18’er yıl ağır hapis ile cezalandırılan Taksim Dayanışmasından kent, demokrasi ve hukuk emekçisi arkadaşlarımız Mimar Mücella Yapıcı için, Şehir Plancısı Tayfun Kahraman için, Avukat Can Atalay için adalet istiyoruz. Bu hukuksuz davada mesnetsiz ithamlarla yargılanarak 18’er yıl ağır hapis ile cezalandırılan Çiğdem Mater için, Hakan Altınay için, Mine Özerden için adalet istiyoruz. 4,5 yıldır kanıtsız, tanıksız ithamlarla bir siyasi tutsak olarak özgürlüğü gasbedildiği yetmezmiş gibi, kanıtlanamayan iddialar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Osman Kavala için adalet istiyoruz. Sadece Gezi tutukluları için değil, gelecek güzel günlerimiz için adalet istiyoruz. Yargının bağımsız olduğu, yaşama sahip çıkan seslerin duyulduğu, mesleklerinin gereğini yapan hak savunucularının tutsak edilmediği bir ülke için adalet istiyoruz. Ethem’in, Ali İsmail’in, Medeni’nin, Hasan Ferit’in, Abdocan’ın, Ahmet’in, Mehmet’in ve Berkin’in özgür düşleri için adalet istiyoruz”
Silivri Hapishanesi önünde yapılan açıklamanın ardından kitle Bakırköy Kadın Kapalı hapisahnesi önüne gitti.