Manşet

“Gerekirse 2 yıl daha direnirim”

Kartal: Sendikasızlaşmaya karşı direnişlerden biri de Kartal Koşuyolu Hastanesi önünde 130 günü aşkındır işine geri dönme mücadelesi veren Dev Sağlık-İş üyesi Ziya İncedere’nin direnişidir. İncedere ile 130 günün nasıl geçtiğini konuştuk. İncedere direnişin artık sonlarına doğru yaklaştığını, önemli bir kazanım elde ederek direnişi sonlandırmak istediğini dile getirdi.

Bu benim ikinci işten çıkarılmam gerçi bu sürgündü ama…” diyen İncedere, 1 Ekim günü taşeron firma yetkilileri tarafından Bayrampaşa Devlet Hastanesi’ne sürgüne gönderildiği öğrendiğinde direnişe başladığını hatırlattı. Ve direnişi şöyle değerlendirdi; “Ben şahsıma, sendikama, sınıfıma karşı yapılmış bu saldırıyı direnişle karşıladım. İlk gün sabah iş bırakma eylemi oldu diğer arkadaşlarla, sonra hastane önünde direniş başladı.

Direniş başladıktan sonra Kamu Birlikleri Yasası’nın yürürlüğe girmesiyle, görüşmeler sırasında asıl muhatabı bulamadığını, ilk görüşmenin 70 gün sonra olduğunu dile getirerek direniş sürecini anlatmaya devam etti: “1 ay öncesine kadar her sabah direniş çadırına geldim. 1 ay önce meşaleli bir yürüyüş gerçekleştirdik. O gün bir görüşme oldu. O görüşmede taşeron firmaya yazı gittiği yani benim işe alınacağıma dair bir şey söylendi ancak iki hafta boyunca hiçbir açıklama yapılmadı.

Ardından İncedere’yle geçen günlerde çatıda yaptığı eylem üzerine sohbete devam ettik. Çatıya oğlunun kendisini takip ederek çıktığını ekleyen İncedere, oğlunun savcının özel talimatıyla ifadesi alındığını, sanki kendisi oğlunu zorlamış gibi yansıtılmaya çalışıldığı söyledi.

Çatıda yapılan eyleminin amacını anlatan İncedere, “o gün haklı taleplerimiz için eylem yaptık, zaten herkes haklısınız diyor ama ben aylardır direniyorum, çocuklarım evde ekmek bekliyor, evde 4 çocuk var, evin kirası gibi pek çok ihtiyaç var” dedi.

İncedere hiçbir zaman yalnız olduğunu düşünmediği sözlerine ekleyerek devam etti: ”Yapılan eylem kamuoyu yarattı, vicdan yarattı. Yani düşünün 14 yaşındaki çocuk babasının işi, ekmeği için eyleme destek verdi.” İncedere ayrıca eylemden sonra görüşme talep edildiğini ve “biz Ziya İncedere’yi işe almak istiyoruz. Taşeron firmayla görüşeceğiz” dediklerini hatırlattı ve “Bizim genel sekreter de ‘bu sürecin bitmesi için Ziya İncedere’yi işbaşı yaptıracaksınız’ demiş. Onlar da açtığım davayı geri çekmem şartıyla işbaşı yaptıracaklarını söylemişler” dedi.

Sendikanın da arkadaşlarının da bu süreçte önemli roller üstlendiğini, sürekli yanında olarak sahip çıktıklarını ancak iş başı yapmadan da davayı geri çekmediğini vurguladı. İşe geri dönmesinin çok önemli bir kazanım olacağını, ikinci defa aynı iş yerinde işe geri alınmanın mücadele açısından oldukça önemli olacağının altını çizen İncedere, “İçeriye dilekçe verdik onun cevabı bekliyoruz. Beni işe alacaklar, ben de davayı geri çekeceğim. Öyle olmazsa gerekirse iki buçuk sene daha direnirim” dedi.

Herkesin cumhurbaşkanı, başbakan olacağının garantisinin olmadığını ancak herkesin işçi olma garantisinin olduğunu söyleyerek, “insanlar gelip çalışacak, emek verecek birileri onun emeğini gasp edecek. O zaman gelin bu taşeron belasına hep birlikte karşı koyalım, o nedenle bu çadır sadece benim değil herkesin çadırı” dedi.

Taşerondan bahsetmişken yeni Sendikalar Yasasıyla Dev Sağlık-İş’le birlikte pek çok sendikanın işkolu barajının altında kalmasını hatırlattığımız İncedere, taşeronun her çalışanın sorunu olduğunu belirterek “gasp edilen her hakkımız için direnişle cevap verdik/vereceğiz. Şimdiye kadar sendikamız teslim olmadı, bürokrasiye de teslim olmadı. Yani biz yapacağımız mücadele ile sendika hakkımıza sahip çıkacağız. Sendika hakkımız engellenemez” dedi ve işçilerin taşeronu teslim alacaklarını, mücadelenin kararlılıkla devam edeceğini vurguladı.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu