İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, 15 Mayıs’ta Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 5 belediyesine atanan kayyımları Beşiktaş Barbaros Meydan’ında yaptıkları basın açıklaması ile protesto etti. “Demokraside ısrar ediyoruz. Kayyuma hayır” pankartının açıldığı açıklamada, sık sık “Kayyumlar gidecek, halk kalacak” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.
Açıklamaya, HDP Milletvekili Züleyha Zülüm, HDP İstanbul Eş Başkanları Elif Bulut ve Erdal Avcı, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri Sedat Şenoğlu ve İdil Uğurlu, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin yani sıra çok sayıda kişi katıldı.
Ortak basın metnini Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu Sözcüsü Mesut Mike okudu.
Son bir haftada yaşananları iktidarın salgın ile yarışmakta olduğunun göstergesi olarak nitelendiren Mike, salgının insanların canına, iktidarın ise demokrasinin canına kast ettiğini söyledi. Dünün cemaatlerinden aldıkları güç ile ölüm listeleri yayınlayanlar hakkında işlem yapılmadığını dile getiren Mike, iktidara en ufak eleştiri yapan gazeteci ve siyasetçilerin yaka paça gözaltına alındığını aktardı.
Yerel seçimleri kaybeden siyasi iktidarın her fırsatta kaybettiklerinden intikam almaya devam ettiğini vurgulayan Mike, “Son haftalarda Kars belediyesine yönelik saldırılarda, İstanbul, Ankara belediyelerine yapılan baskılarda, çalışamaz hale getirme çabası da halk iradesiyle kaybettiklerine darbe hukuku ile el koyma yöntemlerinin bir parçasıdır. İstanbul Ankara İzmir ve Kars belediyelerine yapılan baskılar ve yasaklamalar ile pandemi sürecinde muhalefete ait yerel yönetimlerin halkla dayanışması engellenmiştir. Kayyımlar ile belediye çalışanları işsiz bırakılmış, kadın kurumları kapatılarak kadınlar korumasız bırakılmıştır” dedi.
İktidarın bir kere daha darbe mekaniğini devre soktuğunu dile getiren Mike devamla, “İktidar, tüm dünyayı bu kadar etkisine alan salgını dahi kendi siyasal ajandası için kullanma gibi bırakalım politik yanını insani olarak ve ahlaken kabul edilemeyecek bir fırsatçılığa çevirmiştir. Salgına karşı alınan merkeziyetçi önlemlerden de faydalanılarak daha otoriter ve faşizan bir rejim adım adım örülmek istenmektedir.
Parti, kurum, örgüt gözetilmeden sadece ve sadece iktidar politikalarını tasvip etmeyen, doğru bulmayan, farklı düşünen tüm kesimler iktidarın hedefi olmuş durumdadır. Devletin tüm kurumlarını tek partinin çıkar ve hedeflerine uygun hareket etmek üzere organize eden iktidar seçme seçilme hakkını kendisine oy verenler için bir hak görmektedir. Bunun dışındaki kesimler için bir hak olduğunu kesinlikle sindirememekte, kayyum politikasıyla da açıkça halk iradesini gasp etmektedir” dedi.
Yaşananları halk iradesinin gasBı, dolayısıyla sivil darbe olarak adlandırma dışındaki tanımlamaların iktidarın hışmından kurtulmak için kafayı kuma gömme çabası olarak yorumlayan Mike, “Geçen gece Urfa ve Diyarbakır’da birçok siyasetçinin evleri basılarak gözaltı yapılmıştır. Adeta baskı gözaltı ve tutuklamalar sıradanlaştırılmaktadır. Dolaysıyla sıranın kendilerine gelmesini beklemeden demokrasinin asgari kurallarını savunan her kesimi, her bireyi bu faşizan uygulamalara karşı çıkmaya çağırıyoruz. Biz İstanbul Emek Demokrasi ve Barış Platformu olarak; dün askeri darbeye nasıl karşı durduysak bugün de sivil darbenin her türüne, her uygulamasına karşı çıktığımızı bir kez daha vurguluyoruz” diye belirtti.
“Sosyal mesafeye dikkat edeceğiz dediysek mücadeleye paydos demedik” diyen Mike, “fırsat bu fırsattır” diyerek, salgın koşullarında her tür faşizan uygulamayı hayata geçirebileceğini düşünenlere karşı emek demokrasi ve barış mücadelesiyle dur diyeceklerini söyledi.
Açıklama sloganlar ile sona erdi. (Kaynak: MA)