DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü ve Diyarbakır Milletvekili Halide Türkoğlu, Diyarbakır’da trans kadın Sudenaz U.’nun öldürülmesi hakkında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na soru önergesi verdi.
Türkoğlu, Meclis’e Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın yanıtlaması için sunduğu önergede farklı cinsel yönelimlere ve cinsiyet kimliklerine yönelik saldırılara, nefret suçlarına ve cinayetlere her gün bir yenisinin eklendiğini belirtti. Kamu kurumlarının ve medya kuruluşlarının nefreti körüklediğine dikkat çeken Türkoğlu, şu ifadeleri kullandı:
Söz konusu suçları önleyecek yasal düzenlemelerin yetersiz oluşunun, var olan yasaların işletilmemesinin, mahkemelerin verdiği ağır tahrik indirimi kararlarının, cezasızlık uygulamalarının ve cinsiyetçi, militarist politikaların yol açtığı nefret söylemleri ve nefret suçları ülkede önü alınamayacak bir boyutlara ulaşmıştır.
LGBTİ+’ların karşılaştıkları ayrımcılıklara itiraz ettikleri ve yaşam haklarını savundukları için şiddetin hedefi haline getirildiğini vurgulayan Türkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu bireylerin varolma hakları tanınmadığı gibi yasaklamalara, baskı ve şiddete maruz bırakılmakta, yaşam hakları ihlal edilmektedir. Haklarını savunmak isteyen aktivistlerin basın açıklaması, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma gibi en temel anayasal hakları kullanmasına dahi izin verilmemekte; hak savunucuları zaman zaman ya gözaltına alınmakta ya da cezaevlerine gönderilmektedir.
Türkoğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na şu soruları sordu:
-
Bakanlığınız trans kadın Sudenaz U. cinayetinden haberdar mıdır?
-
Sudenaz’ı öldüren fail Ali Aküzüm ve İlyas Uçak örneğinde olduğu gibi trans kadın cinayetlerinde faillerin cinayet işleme cesaretini nefret suçlarını körükleyen söylem ve politikalardan alıp almadığı yönünde Bakanlığınızın görüşü nedir?
-
Yaşam hakkı en temel hakken Bakanlığınız tr
- ans kadınların yaşam hakkını savunmak için
-
hangi politikaları hayata geçirmiştir? Bu cinayetleri önleyecek politikaların hayata geçirilmemesinin trans kadınların yaşam hakkına yönelik saldırılara zemin hazırladığı ve meşrulaştırdığı Bakanlığınızca ne ölçüde dikkate alınmaktadır?
-
Trans kadınların yaşam hakkına yönelik saldırılara ne zamana kadar sessiz kalacaksınız?
-
Ayrımcılığa uğramamak, ötekileştirilmemek ve yaşam haklarını savunmak isteyenlerin kamusal alanda bir araya gelmelerine izin verilmezken, “Büyük Aile Buluşması” adı altında farklı cinsel yönelimlere ve cinsiyet kimliklerine yönelik nefreti körükleyen ve saldırıları meşrulaştıran bu tür girişimler hakkında ne tür tedbirler alınması düşünülmektedir? Yoksa nefret cinayetlerinin artmasına sebep olabilecek nitelikteki bu girişimlere karşı sessiz kalınmaya devam mı edilecektir?
-
Bakanlığınız süresince kaç trans kadın cinayeti işlenmiştir? Kaç trans kadın şiddete uğramıştır? Şiddet uygulayan kaç fail hakkında yasal işlem başlatılmıştır?
-
Büyük Aile Buluşması’na dair tarafsız yayıncılık yapması gereken TRT’de yayınlanan kamu spotlarının nefret suçlarında artışa yol açabileceğini düşünmekte misiniz? Nefret suçlarını körükleyen söz konusu TRT spotlarının kaldırılması için Bakanlığınızın bir girişimi olacak mıdır?
Ne olmuştu?
En az iki erkek, Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde iki trans kadına kesici aletlerle saldırdı. 15 Eylül Pazar günü gerçekleşen saldırıda, trans kadınlardan Sudenaz U. hayatını kaybederken; G. ise yaralandı.
G.’nin hastanedeki tedavisinin ardından polis ifadesinde saldırıyı aktarması üzerine A.A. ve İ.U. isimli iki şüpheli gözaltına alındı. Şüpheliler, emniyetteki ifadelerinin ardından hakimlik tarafından tutuklandı. G.’nin ifadesine göre, şüpheliler Sudenaz U. ve G.’nin evine girerek yağma suçunu da işledi.
Diyarbakır Barosu LGBTİ+ Hakları Komisyonu’nun KaosGL.org’a verdiği bilgiye göre, dosya hakkında kısıtlılık kararı alındı. Savcılığın, soruşturmayı tamamladıktan sonra iddianamesini hazırlaması bekleniyor. Diyarbakır Barosu LGBTİ+ Hakları Komisyonu, cinayetle ilgili sosyal medya hesabından açıklama da yaptı. Komisyon, “Nefret cinayetlerine karşı mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.