Manşet

Direnişte olan, İSMACO işçileri onlar!

İstanbul:Onlar hem bi anne, hem eş, hem baba, hemde kadın. Bu kimliklerinin yanında en önemlisi korkmadan direnen işçiler.

Onlar kazanacaklarından emin bizlerde onların kazanacaklarından eminiz. Devlet işkolu barajıyla beraber sınıfsal mücadeleci sendikalları yok etmeye çalışıyor. Kendi yandaşları olan sarı sendikaları ise işçilere tek adres olarak gösteriyor. Devlet ve sarı sendikalar bilmeli ki”yanlış hesap badattan döner işçiler mücadeleci sendikayla zafere gider.

Bunu bizlere günlerde her yerde direnişte olan işçi sınıfı gösteriyor. Bunun son örneği Sendikal faaliyet yürüttüklerini için “performans düşüklüğü” bahane edilerek işten çıkarılan ISMACO işçileri direnişleriyle gösteriyor.

Deri-İş tasfiyeye karşı 05 Şubatta tuzla da iş kolu barajıyla ilgili bir eylem gerçekleştirdi. Eylem sonrası bizlerde direniş çadırına giderek direnişteki işçileri ziyaret edip sohbet ettik. İşçiler günlerdir işe gelir gibi çadırlarına geliyor bütün gün orada direniyorlar.

İşçiler direnişte kararlı olduklarını her fırsatta dile getiriyor ve sonuna kadar gideceklerini söylüyor.Direnen işçilere son gelişmeleri sorduk.

Direnen işçilerden, Fikriye Akgüt

Direnişle nasıl ilerliyor, anlatır mısınız?

“Her gün buradayız sabahları kalkıp işe gelir gibi geliyoruz. Bizler sendikal hakkımız için mücadele etmeye devam ediyoruz. Çalıştığımız şirketin yurt dışında da firmaları var ve o firmalar bizlerin burada sendikalı çalıştığımızı biliyorlarmış. Halbu ki öyle bir şey yok üstelik sendikalı olmak istediğimizi söylediğimiz zaman “performans düşüklüğü” denilerek işten atıldık.”dedi.

Artılarıyla eksileriyle, Kadın direnişçi olmak nasıl bir duygu?

“Bizler burada direnen kadınlarız aynı zamanda tüm zorluklara karşı çalışan kadın işçileriz. Ben artık mutfakta hamur yoğurmayı bıraktım mutfaktan dışarı çıktım. Kendi ayaklarım üzerinde çalışarak duruyorum. Ben çocuğumu komşuya bırakıp öyle geliyorum. Kadın olmak çok zor gerçekten. Bu ülkede işçi olmak zor ama kadın işçisiysen bu onun iki katı daha zor. Ama ne olursa olsun ben sonuna kadar direnmeye devam edicim.”dedi.

İş kolu barajı işçiler için ne ifade ediyor ?SAM 0899

“ iş kolu barajı tamamen işçi sınıfının örgütlenmesini engellemek için çıkarılan bir yasadır.

Mücadeleci sendikaları devre dışı bırakıp kendilerine ait sendikaları meşru hala getirmek için son olarak bu yasayı getirdiler. Yasayla beraber işçinin yanında olan sendikalar işçinin karını düşünen sendikalar gidecek, patronların ve devletin karını kollayan sendikalar gelecek. Bu yasa işçi için değil tamamen patronlar içindir.

Direnişte olan kadın işçi Öznur Fazıloğlu:

Direniş sürecinizden bahseder misiniz?
“Ben direnişe başladığımda bana sen Türksün onların yanına gitme onların sonu iyi değil şeklinde söylemlerle yıldırmaya çalıştılar. Hatta direnişe geçtim diye bana “terörist “bile dediler ama ben kulak asmayıp olmam gereken yere, hakkımı almaya geldim. Buradayım hakkım için direniyorum ve kazanana kadar da devam edeceğim.

Kadın direnişçi olmak nasıl?

Evet, bende bir anneyim bende buraya her sabah geliyorum ve bende çocuğumu her gün komşuya bırakıyorum. Bizler hakkımızı istiyoruz ve kazanmak için direneceğiz “

Aslında işkolu barajıyla ilgili çok bir bilgim yok ama tek bildiğim bu yasa işçilerin yanında olan sendikaları yok etmek amaçlıdır.”dedi

Cengiz Taşkesen:

Direniş süreci nasıl ilerliyor, tepkiler nasıl?

“Her sabah erkende buradayız. Sabah gelen müdürle bizleri görsünler diye. Direniyoruz günlerdir ve direnmeye devam edeceğiz sonuna kadar. Bizlere karşı ilgi ve tepkiler çok iyi yanımızda olan herkese teşekkür ederiz.”

İş kolu barajı için ne düşünüyorsunuz?

“Mücadeleci sendikaları bitirmek onları yok etmektir amacı. Tabi bu madde ve yasalar doğrudan patronun karını ve sermayesini kollayan bir yasadır.” dedi.

 

 

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu