“3 bin 100 Çocuk Mahpus ve Anneleriyle Hapis Yatan 780 Çocuğun Yaşam Hakkı Ağır Tehdit Altında” diyen İHD, “Açıklanan tıbbi veriler, virüsün insanların bir arada bulunduğu ve etkileşim halinde oldukları ortamlarda hızla yayılmakta olduğunu göstermektedir. Bu noktada, hapishaneler yapı itibari ile kapalı olması, çok sayıda mahpusun bir arada bulunması, gerekli ve yeterli hijyen, teşhis ve tedavi önlemlerinin alınamaması sebebi ile virüsün yayılma oranının en yüksek tahmin edildiği yerler arasında bulunmaktadır” şeklinde açıklamasına başladı.
İHD açıklamasında, “Hapiste tutulan çocuklar bakımından bu riskin çok daha yüksek seyredeceği bilinmektedir. Çocuklardan birinin enfekte olması halinde virüsün hızla yayılacağı, hapishanelerde bulunan revirlerin bir salgın durumunda tıbbi yeterliklerinin olmadığı, teşhis ve tedavilerin gecikeceği ve bu durumun mahpus veya annesiyle kalan çocuklar hatta anneleri bakımından ölümcül sonuçlara yol açacağı ortadadır.
Öncelikle, yaşama hakkının korunması ve Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme 6.maddesi “ 1 Taraf Devletler, her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederler. 2 Taraf Devletler, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler. “ ve sözleşmenin diğer maddeleri, Özgürlüğünden Yoksun Bırakılmış Çocukların Korunmasına İlişkin Birleşmiş Milletler Kuralları ile güvence altına alınan Çocuğun Üstün Yararı İlkesi gereğince, çocukların riskli hapishane koşullarından derhal uzaklaştırılmaları gerekmektedir” dedi.
İHD, Türkiye iç hukuk mevzuatı ve taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ile de garanti altına alınan çocuk haklarının korunması ve bu belgelerde yer alan hak ve özgürlüklerin kullanılabilir olmasını sağlamak devletlerin temel yükümlülüğü olduğuna dair vurgu yaptıktan sonra, “Temel bir hak olan yaşam hakkının korunması bakımından bu mutlak bir sorumluluktur. Devlet her koşulda çocukların yaşam hakkını korumak zorundadır.
Virüsün salgın boyutu ve hapishanelerin koşulları göz önünde bulundurularak; başta yaşam hakkı olmak üzere süreçte ortaya çıkabilecek tüm hak ihlallerinin önlenebilmesi amacıyla devlet acil önlemler almalı, Çocuk İnfaz Kurumlarında tutulmakta olan 3 bin 100 çocuk mahpus ve koşullar gereğince Kadın İnfaz Kurumlarında anneleriyle tutulan 780 çocuk acilen anneleriyle birlikte tahliye edilmelidirler.
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu olarak; Çocukların yaşam hakkını korumak zorunda olan devlet yetkililerini acil göreve çağırıyoruz” dedi.
