ATİK bir açıklama yayınlayarak metal işçilerinin aldığı grev kararı ve direnişini selamlayarak enternasyonal mücadelenin önemine vurgu yaptı. Açıklamada metal işçilerine dayatılan sefalet zammı ve patronların tüm Lokavt tehditleri karşısında işçilerin direnişe geçtiğini ve grev kararı aldığı belirtilerek şunlar ifade edildi:
“5 Şubat metal işçilerinin direniş günü olacaktır!”
“Toplu iş sözleşmeleri tıkanıp, atanan arabulucu da sorunu çözemeyince, işçiler metal iş kollarının yoğun olduğu şehirlerde yüzbinlerin katıldığı miting ve yürüyüşlerle metal iş verenleri protesto ettiler. Buna karşın Metal Sanayicileri Sendikası (MESS), greve çıkan işçileri toplu işten çıkışlarla tehdit etmektedir. MESS, işçilerin greve gitmesi durumunda Lokavt ilan edeceğini açıkladı. Lokavt; greve giden işçileri toplu işten çıkartma, iş sözleşmelerinin askıya alınması tehdididir. Bu da greve gidecek işçiler üzerinde baskı kurarak, işten çıkartma tehdidiyle, her türlü olumsuzluğa boyun eğerek çalışmaya zorlamaktır. Aralarında Türk Traktör, Ford Otomotiv, Aygaz, TOFAŞ, Borusan Mannesman, ve Otokar’ın da bulunduğu, işverenleri temsilen Metal Sanayiciler Sendikası’nın bu tehdidine karşı işçiler, greve gitmekte kararlı olduklarını bir kez daha yenilediler.”
İşçilerin grev kararı aldığı 5 Şubat tarihinin bir ‘direniş günü’ olacağı belirtilerek bu kararlı duruşun işçilerin dayanışmasını geliştireceği vurgulandı.
Açıklamada ayrıca, Avrupa’daki metal işçilerinin Türkiye’deki metal işçileriyle dayanışmasının önemine vurgu yapıldı. ATİK olarak direnen metal işçilerinin yanında olduklarının belirtildiği açıklamada, son olarak şunlar söylendi:
“Erdoğan önderliğindeki AKP hükümeti sürecinde; onlarca grev yasaklanmış, yüzlerce işçi önderi göz altına alınmış, işçilerin barış talepleriyle sokağa çıkmaları bombalanarak yüzü aşkın işçi katledilmiş, binlerce işçi iş “kazalarında” yaşamlarını yitirmiştir. Kısacası Metal Sanayicileri Sendikası’nın, işçilerin zam taleplerini Lokavt tehdidi ile bastırmaya çalışmaları, mevcut iktidarın tavrı olarak anlaşılmalıdır. Fakat nasıl ki 2015’de metal işçileri tüm yasaklara rağmen greve gitmede kararlı duruş sergilediyseler, bugün de inanıyoruz ve güveniyoruz ki; işçiler en demokratik hakları olan grev hakkını kullanacaktırlar. Saldırılar, onların haklı mücadelesini engelleyemez. Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK) olarak, direnen metal işçileriyle dayanışma içinde olduğumuzu, onların direnişinin direnişimiz olduğunu yeniliyor, Avrupa’daki tüm işçileri, Türkiye’deki metal işçilerinin direnişini sahiplenmeye çağırıyoruz.”
