H. Merkezi: Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Kadın Meclisi ve Tevgera Jinên Azad (TJA) , PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekmek için tutuklu bulunduğu Diyarbakır E Tipi Kapalı Hapishanesi’nde 8 Kasım’da açlık grevine başlayan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in 33. gününe giren eylemine ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi.
Bakırköy Kapalı Kadın Hapishanesi önünde yapılan açıklamada, “Leyla Güven haklıdır tecrit kalkmalıdır” pankartı yer alırken, “Jin, jiyan, azadî”, “Kadın, yaşam, özgürlük” ve “Leyla Güven haklıdır” sloganları atıldı. HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Esengül Demir’in de katıldığı açıklamada HDP Kadın Meclisi adına konuşan HDP PM üyesi Muazzez Töre, AKP’nin kadınların yılların mücadele birikimiyle elde ettiği kazanımlarını gasp etmiş durumda olduğunu söyledi. Muazzez, “Kadın kurumlarına kilit vuruldu, kapatılmayan kadın müdürlüklerinin başına erkek müdürler atandı. OHAL kapsamında birçok kadın derneği kapatıldı. Şiddet mağduru kadınların destek aldığı kurumlar ellerinden alındı” dedi.
“Kadın mücadelesinden rahatsız olanlar kadın iradesine saldırıyor”
Kadın mücadelesinden rahatsız olanların kadın iradesine her yerde saldırdığını kaydeden Muazzez, “Bugün kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet, tecavüz ve toplumda infial yaratan çocuk istismarı 15 yılda 25 kat artmıştır. Bu artışın sebepleri; kadın düşmanı, kadın mücadelesinin önünü kesmek isteyen, kadınların kazandığı tüm hakları gasp eden bu zihniyet ve bu zihniyetin topluma kabul ettirilme çabasıdır” diye konuştu.
“Mevcut yargı sarayın emir-talimatı ile işliyor”
Anayasa’yı ve yasaları hiçe sayan gelişmelerin yaşandığını dile getiren Muazzez, “Leyla Güven, Hakkâri milletvekili seçildikten sonra mahkeme tahliye kararı vermesine rağmen siyasi bir kararla tahliye edilmedi. Milletvekilimiz Leyla Güven hakkında 29 Haziran 2018 günü tahliye kararı veren mahkeme başkanı ve bir üye hâkim, izinli oldukları gerekçesiyle katılmadı. Mahkeme heyeti oy birliğiyle, daha önce alınan tahliye kararını uygulamayıp Leyla Güven’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bu durum mevcut yargının AKP/Saray rejiminin emir-talimatı ile işlediğini ortaya çıkarmaktadır” sözlerini kullandı.
Seçilmişler hapishanede
Seçilmiş kadın siyasetçilerin, kadın seçilmişlerin, kadın eşbaşkanlarının tutsak edildiğini ifade eden Muazzez, konuşmasına şöyle devam etti: “Ülkemizde yargı siyasi erkin etkisi altındadır. Deyim yerindeyse AKP’ye biat etmeyen, AKP’li olmayan herkes her muhalif, her sesini çıkaran ya susturulmakta ya da tutuklanmaktadır. Sosyal ve siyasal süreç gasp edilmiştir. Tüm toplum tecrit altındadır. Bu tecrit durumunu ortadan kaldıracak olan, toplumsal barış ve huzur ortamının sağlanmasıdır. Leyla Güven açlık grevi ile şunu söylemektedir: Bu kriz ve korku ortamını, tecrit ortamını kıracak olan İmralı ile, Sayın Öcalan ile görüşmekten geçmektedir. Tıkanmış siyaset ve krizin önünü açacak olan, toplumsal tecridin kırılması ve toplumsal barışın, huzurun sağlanmasıdır.”
“Kadın tutsaklar serbest bırakılmalıdır”
Kadın mücadelesinin her zamankinden daha güçlü ve geleceği kucaklayacak şekilde büyütülmesinin en acil görev olduğunun altını çizen Muazzez, “Eril ve militarist zihniyetten kaynaklanan savaşa, şiddet kültürüne ve savaş diline karşı onurlu barışın ve barış kültürünün tesisi için öncü güç biz kadınlarız. Kadınlar olarak kimliğimiz, bedenimiz, emeğimiz ve anadilimiz üzerindeki her türlü baskıya karşı, tüm kadınlarla dayanışarak mücadele birliğimizi oluşturarak kadın aklı ve eliyle, tek adam rejimine karşı demokrasini mücadelesini büyütmek önceliğimiz olacaktır. Bunu tesis etmek için atılacak adımlardan biri öncelikle, AKP iktidarı tarafından, siyasi tutsakların, halkoyuyla seçilenlerin, kadın tutsakların serbest bırakılması ve Leyla Güven’in açlık grevi taleplerinin geç olmadan kabul edilmesidir” dedi.
Açıklama alkış ve sloganlarla eylem sona erdi.