Emek

77. Vicdan ve Adalet Nöbeti: Cezasızlık son bulsun

Yakınlarını iş cinayetine kurban veren aileler 77. Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde açıklama yaparak sorumlular hakkında adil yargılama taleplerini dile getirdiler.

İstanbul:  Adalet arayan işçi aileleri iş cinayetlerine kurban giden yakınlarıyla ilgili başlattıkları adalet nöbetinin 77. Haftasında Tel sokakta açıklama yaptılar.

Her ayın ilk Pazar günü Galatasaray Meydanı’nda yapılan Vicdan ve Adalet Nöbeti, Beyoğlu Kaymakamlığının yasaklaması yüzünden Birlikte Umut Derneği’nin bulunduğu Tel Sokak’ta yapıldı.

Galatasaray Meydanı’nın ailelere yasaklanması hakkında Umut Derneği adına Hakkı Güleç bir konuşma yaparak; “Bu ülkede iş cinayetleri biz kader ya da takdir değildir. Tamamıyla tedbiri alınmadan bazılarının birkaç kuruş kar hırsı yüzünden kardeşlerimizi, yavrularımızı kaybetmemizdir. Biz bunun değişmesi adına her ay Galatasaray’da idik, bize bunu da yasakladılar. Bu yüzden basın açıklamamızı derneğimizin önünde gerçekleştiriyoruz” dedi. Galatasaray’ı yasaklayanlara da seslenerek “Eğer bu ailelerin yanında durmuş olsalardı belki bugün birçok işçi kardeşimiz hayatta olacaktı” dedi.

Güleç’in ardından basın açıklamasını 2008 yılında Davutpaşa Patlaması’nda eşini hayatını kaybeden İdris Çabuk okudu. İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) hazırladığı raporu paylaşan Çabuk Eylül ayında en az 157, 2018’in ilk 9 ayında ise en az 1450 işçinin iş cinayetine kurban gittiğini belirtti.

İş cinayetleriyle ilgili açılan davalarla ilgili bilgi veren Çabuk;

“19 Temmuz 2015’te Gemlik Gübre Fabrikası’nda meydana gelen iş cinayetinde hayatını kaybeden Uğur Çavdar’ın davasında 12’nci duruşması görüldü. Bilirkişi Raporu’nda Uğur Çavdar’ın “hiçbir güvenlik önlemi olmadan, uzmanlık gerektiren bir İşte sade bir beden işçisi olarak çalıştırıldığı” tespiti yapıldı. Ayrıca raporda fabrikada üretim durdurulup sorun çözülebilecekken, üretimin durdurulmadığı, palyatif çözümlerle tıkanmanın açılmasının patlamanın nedeni olduğu belirtildi. Raporda fabrikanın bu nedenle sorumlu olduğu belirtilmekle birlikte işveren sorumluluğuna değinilmediği için Bilirkişi Raporu eksiktir. Daha öncede belirttiğimiz gibi Yönetim Kurulu dışında bütün teknik kadro kusurlu bulundu. Yetmez diyoruz. Kazancından vazgeçmemek için “fabrika bakımına özelleştirme sonrasında tenezzül etmeyen” Yönetim Kurulu en baş kusurludur. Davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bir sonraki duruşma 26 Mart 2019’da görülecek.

18 Ekim’de Davutpaşa Patlaması Davası görüldü. 31 Ocak 2008’de, Davutpaşa’da meydana gelen patlama ve yangın nedeniyle 20’si işçi 21 kişi hayatını kaybetti. 130 insanımız yaralandı. Mahkeme 6,5 yıl süren yargılamasını 14 Temmuz 2014’te tamamladı. Zeytinburnu Belediyesi yetkilileri ve bina sahiplerine çeşitli cezalar verildi. Yargıtay, Mahkeme’nin kararını bozdu. Hem de sonuçları cezasızlık anlamına gelecek şekilde. Daha önce de defalarca belirttiğimiz gibi Mahkeme’nin eski kararında direnmesini talep ettik. Esas hakkındaki savunmamızı sanıkların yüzüne karşı yapmak istediğimizi belirttik. Bir sonraki duruşma 17 Ocak 2019’da görülecek. Tekrarlamak isteriz ki verilen cezaları “paraya çevirme ve zamanaşımına tabi kılma” yönündeki Yargıtay kararını kabul etmiyoruz. Bu karar için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. Davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz.

18 Ekim’de Esenyurt Marmara Park AVM Çadır Yangını Davası’nın duruşması görüldü. 11 Mart 2012’de Esenyurt Marmara Park AVM inşaatında çalışan işçiler, işverenlerce naylon çadırlarda kalmaya zorlandılar. Kanunen yasak olmasına ve inşaat kurul toplantılarında yapılan risk tespitlerine rağmen bu insanlık dışı uygulamadan vazgeçmediler. Acil çıkış kapısı dahi olmayan çadırlarda yangın çıktı. 11 canımız hayatını kaybetti. 6 yıl boyunca tek talebimiz, bu vahşetin sorumlularının tümünün tespit edilmesi, yargılanması ve en ağır şekilde cezalandırılması oldu. Bütün yargılama süreçlerini takip ettik; davaya müdahil olarak elimizden geleni yaptık. 9 Temmuz 2015’te Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi kararını verdi. 11 işçinin hayatını kaybetmesinin gerçek sorumluları olan ECE Gayrimenkul, Marmara Park AVM, Kayı İnşaat, Miratek ve kamu idareleri belgeler, tanık ifadeleri ve iddianameye rağmen sorumsuz bulundu. Firma sahipleri yargılanmadı, sadece firme çalışanları yargılandı. Aileler olarak bu karara itiraz ettik. Yargıtay, Mahkeme kararını bozdu. Yargılanması gereken sorumluların akıbetini bu duruşmada da öğrenemedik. Bir sonraki duruşma 10 Ocak 2019’da görülecek.

Yıllardır denetim görevlerini yapmayan idareciler de, daha faila para kazanmak gayesiyle işçilerin hayat haklarını görmezden gelen işverenler de yargılanmalı dedik. Tüm sorumlular hem kaybettiklerimiz hem ekmeği için çalışan işçilerin çalışırken ölmemesi için caydırıcı cezalara çarptırılmalı dedik. Adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz dedik. Tüm sorumlular yargılanana kadar ADALET aramaya, davalarımızı takip etmeye devam edeceğiz” diyerek davaları sahiplenme çağrısı yaparak konuşmasını tamamladı.

Çabuk’un ardından işçi aileleri konuşma yaptı.  Ailelerden Erdinç Eroğlu hakimlere ve savcılara seslenerek  “Bu cezasızlık tavrını ortadan kaldırın, bu insanlık suçudur. Hukuki yorumlarınızı objektif yapın, etkin ceza alsınlar” serzenişinde bulundu.

Eroğlu’nun ardından 2012 yılında kızını iş cinayetine kurban veren Hacer Erdem konuştu. Erdem yasakların sebebini sorarak “Kimi rahatsız ediyoruz da bu eylem yasaklanıyor?” diye sordu. Erdem bu yasağı kabullenmeyeceklerini belirterek ne olursa olsun eylemlerini sahipleneceklerinin altını çizdi.

Daha fazla göster

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu