Aleviler bugün Cemaat ve AKP’nin kuşatması altındayken kaçacak yer olarak CHP kapısı açık bırakılıyor, böylece devletin has partisi CHP’nin yedeği- yedek gücü- haline getirilmek isteniyor. Bugünden geriye dönüp baktığımızda CHP’yi kuran ilk kadroların eline Alevi kanı bulaştığını ve o kanın TC’nin kuruluş yıllarından günümüze hiç kurumadan geldiğini görüyoruz. Koçgiri isyanından, ’38 Dersim katliamına kadar kesintisiz biçimde akıtılan Alevi kanı, Maraş’da, Çorum’da, Sivas’da, Gazi ve Ümraniye’de akmaya devam etmiştir. Bu Alevi kırımlarının, dereler dolusu akan kanların Kemalist iktidarlar CHP hükümetleri döneminde olması tesadüf değildir. Bizzat devletin resmi politikasının (asimilasyon) katliam şiddet yolu ile uygulanmasından başka bir şey değildir.
Cumhuriyet Osmanlıdan aldığı miras, ezilen ulus ve inanç gruplarının baskı altında tutmak, şiddet ve katliam yolu ile sindirmek, asimile ederek Türk hakim sınıfları için “makul” vatandaşlar haline getirmek olmuştur. Cumhuriyet tarihi aynı zamanda katliamlar tarihidir. Ezilen ulus ve inanç gruplarına yönelik sistematik saldırılar gerçekleştirilmiş ve bunlar Cumhuriyet devletinin kodlarına işlenmiştir. Bugün ki CHP bu mirasın temsilcisi ve sürdürücüsüdür.
Yaklaşan yerel seçimler nedeniyle HDP İstanbul Büyükşehir Belediye Eş Başkan Adayı Pınar Aydınlar hakkında eleştiri sınırlarını aşarak hakaret yağdırılması ve bunun “Alevilerin birliği” adı altında yapılması, Alevilerin böyle bir kara propagandanın malzemesi haline getirilmesi acıdır. Alevilerin birliği adına bu türden saldırılara kalkışanlar şu soruları kendilerine sormalıdırlar; CHP Alevi partisi midir? CHP bugüne kadar Alevi katliamlarını yapmak dışında Aleviler için ne yapmıştır? Alevi inanç grubunun devletle, sistemle yaşadığı sorunlar karşısında ne yapmıştır? Alevi sorunu bugün bir olguysa bu olguda CHP’nin payı nedir vs vs. Alevi olduğunu söyleyemeyen bir Kılaçdaroğlu mu Alevilerin birliği, haklarını savunacak.
Bugün Pınar Aydınlar’a Alevilerin birliği, Alevilik üzerinden laf söyleyenler kuruluşunun harcını Alevilerin kanı ile karan bir partinin, CHP’nin savunucusu düştüklerini bilmiyorlar mı? Yeminli halk düşmanı MHP’li Mahsur Yavaş’ı Ankara’dan yine başka bir MHP’li Lütfü Savaş’ın Antakya’dan belediye başkan adayı olmasına ve bunlar gibi daha nice MHP, AKP vs eskisinin CHP denilen partiden aday olduğunu bilmiyorlar mı? Alevi düşmanları ile aynı sofrada oturup, Maraş’da, Sivas’da, Çorum’da akıtılan kanın faillerini sahiplenenlerle, Deniz Gezmiş’e, Yılmaz Güney’e ve Alevilerce değer verilen daha nice insanlara hakaret edenlerle bir arada, aynı softa olduklarını bilmiyorlar mı?
Mahsur Yavaş gibi faşistler Denizlere, Mahirlere, Yılmaz Güney’e hakaretler yağdırırken Pınar Aydınlar halkın yüreğine kök salmış bu yiğit insanları sahiplenmekle kalmamış devletin cezalandırmasına cesaretle karşı durmuştur. Pınar Aydınlar dün sanatıyla halka, halkın davasına hizmet ediyordu. Bugünde soyguna, talana yapmaya karşı halkçı yerel yönetimler için halka hizmet ediyor. Bugüne kadar Alevilere kan ve gözyaşından başka bir şey vermemiş olan CHP’nin arkasında saf tutarak, devrimci sanatçı Pınar Aydınlar’a “Alevilerin birliği” adı altında saldıranlara en iyi yanıtı P. Aydınlar şu sözleriyle veriyor; “Benim tarihim Kaypakkaya’nın tarihidir. Benim tarihim Türkiye devrimci hareketinin tarihidir… Ben HDP’de sadece Alevi bir aday görüntüsü altında bulunmuyorum. Gerçekliğim sınıfsız bir dünya için mücadeledir” (ÖG Sayı 86)
Bir ÖG okuru
