Yeni Demokrat Kadın (YDK) çıkardıkları “Pandemiyi Bir De Bana Sor” adlı kitabın tanıtımı için Yeni Yaşam Kadın Derneği’nde düzenlenen etkinlikte bir araya geldi. Etkinliğe çok sayıda kadın örgütü de katıldı. Etkinliğin yapıldığı salona “Kadınlar konuşuyor patriyarkanın maskesi düşüyor”, “Deniz Poyraz’ı kadın mücadelemizde yaşatacağız” ve “İstanbul Sözleşmesi bizim vazgeçmiyoruz ” pankartları asıldı.
Etkinlik Deniz Poyraz’a atfedildi
Etkinlikte YDK adına söz alan Deniz Akbıyuk, bu etkinliği Deniz Poyraz’a atfettiklerini söyledi. Kadınların İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmediklerini haykırdıkları sırada, erkek devlet şiddetinin kadın ve Kürt düşmanı politikalarını sonucunda Deniz Poyraz’ın katledildiğini vurgulayan Deniz, “Deniz’i ve diğer kadınları katlederek yüreklerini soğuttuklarını söyleyenler ve onların sırtını sıvazlayan erkek devlet bilsin ki, bizim yüreğimiz soğumayacak, öfkemiz dinmeyecek, ta ki mücadelemizle her birinin hesabını soruncaya dek. Deniz Poyraz’ın anısına atfettiğimiz bu etkinlikte belirtmek isteriz ki saldırıların, katliamların, hiçbir şiddetin gücü kadınları, erkek devletin o çok sevdiği aile-ev-şiddet üçgenine döndürmeye yetmeyecek. Biz sokakların, mücadelenin, dayanışmanın bizi güçlendirdiğini çoktan keşfettik ve bundan kolay kolay vazgeçmeyiz” dedi.
‘Bu süreç farklılıklara, çelişkilere yeni bir ayna tuttu’
Deniz daha sonra kitaplarının konusu olan Covid-19 pandemisine de dikkat çekerek, iki yıldır insan yaşamını etkisi altına aldığını kaydetti. Deniz, “Birbirini tutmaz bilgiler, komplo teorileri, ‘bize bir şey olmaz’ cılar, ‘dünyanın sonu geldi’ciler… derken sonunda yaşamda deneyimleyerek yakından tanımaya başladık Covid-19’u. Ancak bu süreçte hastalığın ne olduğundan, nasıl ortaya çıktığından, nasıl bulaşıp yaygınlaştığından ve nasıl önlem alınması gerektiğinden önce ve bunlardan çok daha hızlı bir şekilde yeni şeyler öğrendik. Bu süreç; sınıflar, cinsel yönelim ve kimlikler, egemenlik ve iktidar ilişkisi kurulan tüm diğer kesimler arasındaki farklılıklara-çelişkilere yeni bir ayna tuttu, bu çelişkileri-farklılıkları keskinleştirdi. Emperyalist-kapitalist, patriarkal düzenin bir kriz anında ilk kimleri kurtarmayı tercih ettiğini ayan beyan ortaya çıkardı” diye konuştu.
‘Deneyimlerin değerini açığa çıkarmak istedik’
“Pandemiyi kadınlar konuşuyor, patriarkanın maskesi düşüyor: Pandemiyi Bir De Bana Sor!” kampanyasının böylesi bir süreçte açığa çıktığını söyleyen Deniz, kampanyalarının kadın ve LGBTİ+’ların, hayatını altüst eden pandemi koşullarındaki deneyimlerini açığa çıkarmak, bu deneyimleri gündeliğin-sıradanlığın-görünmezliğin pençesinden kurtarmak amacı taşıdığını ifade etti. Deniz, “İlki kadın ve LGBTİ+’ların deneyimleri üzerine yeteri kadar yapılmayan araştırmalara alternatif oluşturma… İkincisi ise; doğrudan kadın ve LGBTİ+’ların kendi sözlerini kitaba taşıyarak, bu araştırmaların salt rakamlara indirgenip dondurulmasına karşı söz kurma… Kadın ve LGBTİ+’ların sözlerini kitaba taşımak, aynı zamanda her birimizin deneyimlerine dönük değeri açığa çıkarma amacı da taşıyordu. Çünkü bu kampanya sırasında kapısını çaldığımız, çayını içtiğimiz, sohbet kurduğumuz kadınların birçoğu yaşadıklarını anlatmaya değer bile görmüyordu. Birlikte konuşarak, paylaşarak bu değeri bir nebze de olsa açığa çıkardığımızı düşünüyoruz” diye belirtti.
Etkinlik daha sonra çekilen halaylarla son buldu. (Kaynak: Jinnews)
