Batı Şeria’daki Silah el Dahr köyünden 49 yaşındaki Mahir el Ahres, temmuzda tutuklanmasından bu yana idari gözetim altında tutuluyor. Bu, İsrail’in savaşçı olduğundan şüphelendiği kişileri suçlama olmaksızın tutsak etmek için kullandığı bir politika.
İsrailli yetkililer Ahres’i İslami Cihad mensubu olmakla itham ederken kendisi bu iddiayı reddediyor.
Hak savunucusu gruplar ve siyasetçiler, eylülden bu yana Rehovot’taki Kaplan Sağlık Merkezi’nde tedavi edilen 6 çocuk babası Ahres’in sağlığının hızla bozulması üzerine alarma geçti. Eşi Tahrid, Ahres’in yalnızca su içtiğini ve şu anda “konuşamayacak kadar zayıf düştüğünü” söyledi.
Avukatı Ahlam Haddad, Ahres’in serbest bırakılması çağrısıyla İsrail Yüksek Mahkemesi’ne bir acil durum dilekçesi sunarak Filistinli adamın halihazırda “geri döndürülemez bir tahribata” maruz kaldığı uyarısında bulundu.
Mahkeme pazartesi yapılan duruşmada başvuruyu reddetti ve yalnızca idari gözaltının daha fazla uzatılmamasını kabul etti.
Yerel medyaya göre Haddad mahkemeye, “Artık her an gelebilecek ani ölüm tehlikesiyle karşı karşıya” dedi.
Mahkumun ve avukatının onu koruyabilecek tüm araçlardan yoksun bırakıldığı idari gözetime karşı açlık grevinde. Ne gizli bilgilere ne de bu bilginin kaynağına yönelik çapraz sorgulama imkanına erişimimiz var.
B’Tselem, mahkemenin kararını “dehşet verici” olduğunu ve “belirsiz bir hukuki gerekçeye” dayandığını söyleyerek kınadı.
İsrailli insan hakları grubu, yaptığı açıklamada “Grev (açlık grevi) El Ahres’i ölümün eşiğine getirdi. Durumunun vahametine rağmen İsrail El Ahres’i gözaltında tutmakta ısrar ediyor” ifadelerinde bulundu. (Kaynak: İndependent Türkçe)
