Suriyeli tekstil işçisi 17 yaşındaki Ali el Hemdan’ın Nisan 2020’de Adana’nın Seyhan ilçesinde kimlik kontrolü sonrası polis Fatih Karaca tarafından kalbinden vurularak öldürülmesiyle ilgili davanın 4’üncü duruşması Adana 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Af Örgütü Türkiye’nin de takip ettiği duruşmada sanık avukatı, “Müvekkilimiz olay günü oruç tutmakta, maskeli ve epilepsi hastasıdır” şeklinde savunma yaptı.
Bir sonraki duruşma 9 Eylül 2021 saat 11.00’de görülecek.
Af Örgütü’nün sosyal medya hesabından aktardığına göre duruşmanın bugün saat 11.00’de görülmesi bekleniyordu ancak Adana SEGBİS sistemindeki sorun nedeniyle saat 14.00’te başladı. Taşınma gerekçe gösterilerek izleyici sandalyesi bulunmayan duruşma salonundan izleyicilerin salondan çıkması istendi. İzleyicilerin kendi aralarında 5 kişi belirlemesini istendi.
Yargılanan polis duruşma salonuna, SEGBİS ile katılım sağladı.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) adına katılma talebinde bulunan avukat, talebinin tutanağa geçirilmesini talep etti. Hakim, kurumun katılmaya hakkı olmadığını belirterek “3 kez reddettik, tekrar mı ret edelim?” dedi. Avukat: “Biz haklı bir talebi ifade ettiğimizi düşünüyoruz. Reddedildiği tutanağa geçsin” dedi.
Hakim, Hemdan’ın ölümüne sebep olan merminin doğrudan mı yoksa sekerek mi geldiğine dair otopsi raporundaki tespitleri otopsi raporunu düzenleyen kişiye sordu. Otopsi görevlisi, merminin “önden arkaya düz seyirli” olduğunu ve “mermi çıkışı” olmadığını söyledi.
Savcı, katilin tutukluluğunun devamını talep etti.
Polisin avukatı söz alarak şöyle konuştu:
“Müvekkilimin maktulü tanımadığı gibi öldürme kastıyla hareketini gerektiren bir durum yoktur. Müvekkil neticeyi öngörmediği gibi öldürme kastı taşımamıştır. Olay öncesine bakıldığında müvekkilimin sokağa çıkma yasağını ihlal eden şahıslar hakkında adli işlem yapmak üzere bakanlık tarafından görevlendirilmiştir. Müvekkilimiz olay günü oruç tutmakta, maskeli ve epilepsi hastasıdır. Maktulü yanına çağırdığında maktul koşmaya başlıyor. Müvekkil maktulün peşinden gidip defalarca sözlü ihtarda bulunuyor. Olay yeri hem terör faaliyetleri hem polise yönelik saldırılar açısından bilinen bir yer. Müvekkilimiz bu nedenle silahını kurarak sokağa giriyor. Müvekkilimiz maktulu tanımıyor. Maktulün vefat ettiğini dahi anlamıyor. Maktulün yanına vefat ettiğini bilmeyerek sakince gidiyor. Vefat ettiğini görünce ‘benim de çocuğum var ölme ölme’ diyor. Sonra 112’yi arayarak haber veriyor. Adana Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne müzekkere yazılarak sanığın kullandığı ilaçlar sebebiyle sinir sisteminde ani kasılmaların tetiklenmesinin ve ani kasılmalar sonucu silahın ateş almasını mümkün olup olmadığının sorulmasını talep ediyoruz. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, bir polis memurunun uykusuzluk sonucunda meslektaşını boynundan vurmasını basit taksir olarak kabul etmiştir. Olay günü havanın sıcak olması, müvekkilin epilepsi hastası olması gözetilerek müvekkilimin tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz.”
Mahkeme, polis avukatının Adana Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne müzekkere yazılmasını talebini reddederek, tutukluğun devamı kararı verdi. Duruşma 9 Eylül 2021 saat 11.00’a bırakıldı.
Ne olmuştu?
Adana’da polislerin kontrolü sırasında Suriyeli mülteci Ali El Hemdan, “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle polis tarafından kalbinden vuruldu. Sağlık ekiplerinin müdahalelerine rağmen kurtarılamayan Hemdan’ın yirmi yaşın altında olduğu, çalıştığı için durmadığı anlaşıldı. Hemdan’ın polis tarafından katledilmesi burjuva basında “bacağından vuruldu” diye yer almış ancak sosyal medyada yer alan görüntülerde Ali El Hemdan isimli gencin kalbinden vurulduğu görülüyor. Polis kurşunuyla vurulan Suriyeli Ali El Hemdan tedavi altına alındığı hastanede hayatını kaybetmişti.
Olay sonrası açığa alınan polis tutuklandı.